O

Ufak bir uyuşturucu kadar sarışın, hatta Paris'e dahi gidemeyen elbiseleri vardı. Hastalandığı zaman gider en parlak elmayı ona alır iyileşmesi için vitamin tanrılarına yalvarırdım. O'nu tanıyacağımı bilseydim daha iyi yetiştirirdim kendimi. Daha başka biri olarak çıkardım karşısına daha çok kitap okur, daha çok şehir gezerdim mesela. Yaşadığı kazadan önce koşup engellerdim onu. Yapma derdim.. Bu yol dikenli sana gül bahçesi lazım, gel etme. İkna ederdim onu. İnsanlara güvenebilme vesilesi olmayı çok isterdim. Onu görmekle, görmesem daha mı iyi acaba arasındaki derin çizgideyim. Zira gördükçe yaralarını onun, elimden bir şey gelmeyişlerim geliyor aklıma. Ama gitmek demek bir daha belki de onu istediğim kadar görememek demek. Gözlerini ise görmemek demek, ölmek demek. Kulağıma yeni bir mezhep gibi geldi gözleri. Mavi desem, bu tonundan mavinin dahi haberi yok. Yanarım yanarım bu cennet vatanı daha önce keşfetmediğime yanarım. Gözleri, duyulmamış Afrika ülkelerinde bir kadın ismi sanırım.. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar