İçim biliyor-muş..

Gülmek prensip meselesi olmuş her sabah..

Akustik iyiden iyiye vurmuş tavana..

Pencereden içeriye yeni bir gün ışığı daha girmiş bir bardak.. 

Sertleşerek çoğalmış insanlar.. 

Bayatlamayan kurabiyeler, bozulmayan pastalar hatrına dönmüş dünya..

"Ne sen bunun farkındasın,ne de polis farkında". 

Yağda şöyle kızartılan kükürt dioksit ile onun tam simetriğinde bulunan konfeti..

Zehirlerken ani ve zamansız bir saati..

Sıfır icat edilmemiş gibi düşüyor bulunduğum kentten güvercinlere şimdi ekmekler..

Mezarında ters dönüyor Harezmi..

Radyoda günün en tango saatinde keşfediyorum müziği..

Dolapta alkol haricinde her şey var..

Aklım dahil tam pansuman yaşıyorum..

Tuhaf bir rüyada gibiyim.

Nefes alıp içime veriyorum sanki. 

Buna bütün stetoskoplar şaşırıyor..

Çinekoplar çıkmamak için denizden bildikleri tüm duaları ediyor.. 

Sonra sıska bir balıkçı teknesi alıyor voltasını..

Teorik savaşan çocuklara uyarıda bile bulunmuyorum. 

Yağmur kadar adil..

Gurbet kadar aciz..

Bir doğa olayı olarak ben..

Ve iyi günler dileyip duran insanlar birbirlerine..

Ay ise olsa olsa bir çekim ekiminde..

Marulun fiyatı belimin altında on derece neredeyse..

Şimdi sana sorsalar..

Beş yaş daha genç göstereceksin..

Bana sorsalar paso göstericem belkide....

Ve kesin yaratmak için dünyaya gelmiş olucam; henüz şiirden yaratılmadıysam..

Seninse bütün kırlangıçlar şaraba dönüşüyor eteklerinde..

Bu, ecza kutusunda tırnak makası bulundurmak kadar gerekli bencede...

Ve ruhlarından alınmış kırmızıyı görmek gibi yakın..

Gökyüzüne her baktıklarında..

Ereksiyon hakimiyetini kaybeden tüm kadınların..