ölü ozanlar derneği

Yüreğim neredeyse bedavalaşmış bir duygu denizi...Kimsenin bedelini ödemek istemediği bir terapi dünyası bazende.. İnsan çoğu kez değersiz..Kimsesiz bir "sus".. Oysa "sus"da bir müziktir.. Kulaklarım da, kalbim de,ruhum da bana kızgın..Ne tuhaf bir bencilliktir bu.. Sizi bilmem ama ben en çok papatya sulamaya giderken ezdiğim gülleri görünce fark ettim yenildiğimi.. Derken ; Fizik ile sosyal bilimleri bir potada erittiğimden beri yani ben, Şinasi sahnesi dahil yüzlerce kurum satıldı.  
Geriye taş kaldı.. Geriye ben kaldım..
Taşı kaynatmak yerine atmayı tercih ettim..
Şiirin en güzel yanının;zaman ile mekanı rahat kullandırması olduğunu fark ettim..
Bir maceranin üzerine ışık kadar hızlı gidebilmeyi; elveda kelimesini çılgın bir kentin dört yanına yankılatabilmeyi..
Gökkuşağımın ardında gizlenen bulutları anlayabilmeyi öğrendim..
Bu yeteneğimden beni en yakın tekele; ya da aşk ile açıklanması muhtemel olmayan sloganları üretmeye veya öylesine gemileri yaktıran bir yere götürdüğünde vazgeçtim..

Vazgeçemediğim hiç bir şey kalmadı anlıycan.. 
Önce Şinasi sahnesi satılmış Ankara'da..Kitap okuyan kadın heykeli yeniden mimara açılacakmış hatta. Ve son raddede o kıymetli İstanbul beyefendisi Sahir Abinin ölüm haberi de geldi iyi mi? Buyur burdan yak şimdi..Ah Sahir abi.. Seksenbeşinden kaç gün alırsa alsın,seni beni cebinden çıkaran; kravatlı,yakışıklı 85lik o delikanlı da gitmiş fiyakalı.. Ariyim falan diyordum..Yine geç kaldık anlayacağın..Bir süredir aklımdaydı..Neyse.. 

Haldır küldür karanfil sokakta bilet bastırıp afiş tasarlattigimiz zamanları, beş parasız kalınca yaptığımız sokak tiyatrosunu, batunun şapkasını...Bu hafta Cimbom geliyormuş diye karaborsadan satın alınan eski açıkları, o aristokrat gençler taraftarını.....Hepsini..Her şeyi çok özledim.. Eski günleri çok özledim. Eski Ozan'ı çok özledim..Ve Sahir abiyi de şimdiden özledim..
Eskiden beri içimde tuttuğum; yalanlar söylediğimi ise yeni yeni fark ettiğim o çocuğu kendi ellerimle öldürüşümü izledim...
İzlemedigim pek bir şey kalmadı anlıycan.
Birileri uzuvlarını kaybetmesin diye uğraşırken gün boyu, kendi uzunlarimizi kapattık gidiyoruz işte..
Olmam dediğim,yapmam dediğim ne varsa Dante gibi ortasındayım..
Pire için yorgan devirmek de benim işim, bitsin diye kolu kanadı kesip atmak da..O öfke anında kendini kuyuya atmak da benim işim. 

Şimdi tam şurada, köşemde duran titrek bu mum alevinin havaya bıraktığı bulanık bir is ve göz gözü görmeyen o sis gibi baka kalmalıydık biz.. 

Çünkü her sabah yedide uyanmayı yeni yeni alışkanlık haline getirmeye başladım (Bir numarası yokmuş,doğru tahmin etmişim yıllardır). Yaşlı amcalar gibi başım ağrıyor akşam olunca..Beşe kalmadan malum afyonlular gibi olup "Gafe götümeyo" diye bağırasım bile geliyor..
Oysa çiçek satardı yüreğim bir zamanlar..
Karanfilin hemen dibinde Ahmet kolonya satardı..On liralık doğalgaz alıp peteğin dibine sokulduk mu, yeni oyunun son rötuşlarını yapıp deli gibi kıvanç dolardı yüreğimiz. Mutluluk o soğuk evde bir yerde bizimle birlikte olurdu.. 

Böyle böyle büyümeyi öğrendik...İlk önce karşı komşu bilmem ne teyze dillendirdi bunu.." Senin oğlan da bir tuhaf" diye anneme..Farklı olan her şeye deli yaftasını şak diye yakıştırıverirlerdi bizim oralarda..

Pır pır eden içimdeki çocukluğum bitmek tükenmek bilmezdi..Arada kendi kendimin sırtına havlu koyasim bile gelirdi..

Sonra geçti zaman..Okullar bitti, şehirler değişti..Hayatlar geniş bakan o persektife sığmayınca ben de daraltmak zorunda kaldım kendimi..Ufak bir uyuşturucu kadar sarışın olan, o etekleri keşke kokan kadını çok sevdim sonra...Şiirleri çok sevdim derken...Edebiyatı hep çok sevdim...
Bir telefon bildirim sesiyle irkildim.. Deliliğim tuttu.. Yakıverdim derken pireyi de, deveyi de.. Yine de taslaklarda bir yerlerde hala kayıtlı duran o şiirleri çok özledim.. İzmarit atılan arka bahçeyi , altı neden çizili diye merak uyandıran kitap cümlelerini..Her şeyi...
Vedalaşmayi bile beceremem ben..Neyin sözünü verdiysem yuttum..Cenazemin sonunda ağlayanlar da oldu..Sana yalan söyledim sanma..Ben kendi yolumu, boşa kürek çektiğimi anlayınca tuttum..İz bırakanlar unutulmuyor işte..Kaldık yine böyle olunca biz bize..
Şimdi ölü bir ozan edasıyla son bir dileğim var kendi içimden..

Ey beynimin içinde dolanıp duran koca kara delik!! 
İçimde patlayanları yüzüme yansıt..
Çekilsin gözlerim biraz daha..
Belimdeki sır çözülsün mutlaka..




Yorumlar

Popüler Yayınlar